Sitede yer alan içerik bilgilendirme amaçlıdır.
Doktor muayene ve teşhisinin yerini tutamaz.
© Dr Esra Çakır 2015 / Tüm Hakları Saklıdır / Designed by VADER
Süt dişinin harabiyet durumuna göre kompozit, kompomer, amalgam ve ya cam iyonomer gibi çeşitli dolgu malzemeleri kullanarak çürük dişlerin düşme zamanına kadar sağlıklı ve ağrısız bir şekilde ağızda kalıp çiğneme, konuşma, estetik gibi fonksiyonları yerine getirmesi için yapılmaktadır. Aynı zamanda hayat boyu ağızda kalacak daimi dişler de benzer dolgu maddeleriyle tedavi edilebilmektedir.
Hem süt dişlerinde hem de daimi dişlerde uygulanabilmektedir. Diş kaynaklı enfeksiyonlarda ya da travmaya uğramış dişlerin tedavisinde dişi ağızda tutmak için kullanılan bir yöntemdir. Tedavi için bir kaç seans gerekebilmektedir. Süt dişi kanal tedavisinde kanal dolumu süt dişinin kök erimesine uyumlu malzemelerle yapılmaktadır. Böylelikle alttan gelen daimi diş hem kökü hem de içine konulan kanal dolgu malzemesini eritip sağlıklı bir biçimde vakti geldiğinde kolayca sürebilmektedir.
Daimi diş kanal tedavisinde kanal dolumu ise kalıcı kanal dolgu malzemeleri ile yapılıp dişin sorunsuz biçimde hayat boyu ağzınızda kalması amaçlanmaktadır.
Arka azı dişleri vaktinden çok önce dişler çekilmek zorunda kalmışsa çekim boşluğunun önündeki veya arkasındaki dişler boşluğa doğru hareket edebilmekte bu da diş çapraşıklarına ve yer darlıklarına neden olabilmektedir. Alttan gelecek olan dişler rahatça sürebilsin diye dişlerden alınan basit ölçülerle sabit ya da hareketli yer tutucu olarak dişlere uygunabilir. Ön grup çekimlerde yer kaybı olmadığından ön bölgeye uygulanmamaktadır.
Aşırı harap olmuş dişlerde, dolgu ile restorasyon yapılması mümkün olmayan durumlarda, çürük aktivitesi yüksek olan çocuklarda ve kanal tedavili dişlerin üst restorasyonlarında tercih edilebilmektedir.
Genetik ya da hastalık kaynaklı ya da travmaya bağlı olarak bazen 1 ya da 1’den fazla süt veya daimi dişte eksiklikler görülebilmektedir. Bu gibi durumlarda estetik ve fonksiyonu sağlamak amacıyla çocuk protezleri yapılabilmektedir.
Dişlerde bazen yiyecekler ve içecekler, kullanılan ilaçlar veya kromojen bakteriler nedeniyle çeşitli renklenmeler görülebilmektedir. Bazı renklenmelerde sadece dişin dış yüzeyi boyanır . Etkin fırçalama yapılmadığının ve renklendirici içeren besinlerle beslenildiğinin bir göstergesidir. Bu dışsal lekeler basit bir işlemle klinikte temizlenebilir .
İçsel lekelenmeler ise kullanılan bir ilaca bağlı olarak, travma sonrası dişin beslenmesinin bozulması ile, kanal tedavisi sonrası ya da tamaman genetik nedenlerden dolayı oluşabilir. Dişlerdeki bu renk değişiklikleri ise yine klinik bir prosedür olan diş beyazlatma (bleaching) işlemi ile giderilebilir. Ortodontik tedavi sonrasında da daha beyaz gülümsemek isteyen gençlere de rahatlıkla uygulanabilecek olan diş beyazlatma işlemi klinik prosedürün yanı sıra evde devam kitleri ile de desteklenebilir.
Pit ve fissürler dişlerin özellikle çiğneyici yüzeylerinde bulunan girintili çıkıntılı alanlardır. Bu alanlar kimi dişlerde yiyecek birikimine daha elverişlidir. Zamanla fırçayla temizliği tam sağlanamayan bu yüzeylerden dolayı diş çürükleri kolayca ilerleyebilmektedir. Akışkan ve flor içeren bir çeşit dolgu malzemesi olan fissür örtücülerle bu diş yüzeyleri kaplanarak dişlerin daha kolay temizlenmesi sağlanır. Böylelikle çürüklerin önüne geçilmiş olur. Fissür örtücülerin kontrolü de 6 ay da bir yapılmalıdır.
Flor doğada, suda, bazı yiyeceklerde bulunan bir tür elementtir. Dişin hidroksi apatit yapısına katılıp floro apatit oluşturması ile diş yüzeyinde çürüklere karşı dirençli bir yapı oluşmaktadır. Bunun yanı sıra antimikrobiyal etkinliği sayesinde plak birikimini de oldukça azaltmaktadır. Bu nedenle diş hekimliğinde diş macunundan dolgu maddelerine kadar bir çok alanda yaygın kullanılan bir maddedir. Sistemik veya lokal olarak uygulanabilen formları vardır.